Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde, yatılı bir Kuran kursunda misafir olarak kalan imam hatip A.Ü.'nün (40) küçük yaştaki 4 erkek çocuğa sistematik bir şekilde cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı.
Sözcü'de yer alan haberde ; Yaşanan vahşet, İlçe Müftülüğü'nün adli makamlara yaptığı ihbar ile su yüzüne çıktı. Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı "zincirleme cebirle cinsel istismar" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplam 39 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırarak, adli bir emsal daha oluşturdu.
"Bir Şebeke Bana İftira Atıyor" İddiası Çöktü
Mahkeme sürecinde sanık A.Ü., kendisine yöneltilen ağır suçlamaları kabul etmeyerek, "Bir şebeke çocukları bana karşı kullanıp iftirada bulunuyor. Ben oradaki öğrencilere pratik olarak ders tekniklerini anlatmak için geçici kalıyordum" şeklinde savunma yaptı. Ancak bu iddia, mağdur çocukların net ve tutarlı ifadeleri ile tanık beyanları karşısında hiçbir dayanak bulamadı.
Mağdurların Yürek Burkan İfadeleri
Mahkeme dosyasına geçen mağdur ifadeleri, yaşanan travmanın boyutlarını tüm çıplaklığıyla ortaya koydu:
· Mağdur S.A.'nın İfadesi: "Kursa geldikten sonra hafta sonu bizi markete götürüp 'Ne istiyorsanız alın' dedi. Geri döndüğümüzde uzun süre yanağımdan ve dudağımdan beni öptü. Sonrasında arka özel bölgeme dokundu. Yarı uyanık haldeyken bunları yapıyordu. Korkudan ses çıkarmayınca tekrar yanak ve dudaklarımdan öptü."
· Diğer Mağdur S.A.'nın İfadesi: "Ders verirken masanın altından 3 dakika kadar bacaklarıma, elbiselerim üzerinden okşar gibi dokundu. Sandalyede otururken ayağa kalktığım sırada ön özel bölgesiyle benim arka özel bölgeme dokundu."
· Mağdur H.A.'nın İfadesi: "Elini omzuma attı, ardından göğsüme dokundu. Bazı sabahlar beni yataktan kucağına alıp indiriyordu. Bu dokunuşların kötü niyetli olduğunu anlamıştım."
"Sonra Gidersin" Baskısı ve Hürriyetten Yoksun Kılma
Mahkemenin tespitlerine göre, sanık A.Ü. sadece istismarda bulunmakla kalmadı, çocukları psikolojik olarak da esir aldı. Lavaboya gitmek isteyip odadan çıkmak için izin isteyen çocuklara, "Sonra gidersin" diyerek engel oldu ve onları özgürlüklerinden yoksun bıraktı. Bu davranış, "cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunun ağırlaştırıcı unsuru olarak kabul edildi.
Mahkeme Kararında Çarpıcı Tespit: "Yatılı Ortamın Sağladığı Kolaylıktan Yararlandı"
Mahkeme gerekçeli kararında, sanığın işlediği suçun niteliğini ortaya koyan çarpıcı ifadelere yer verdi. Kararda, "Olayın yaşandığı yatılı Kuran kursu, insanların toplu yaşamak zorunda olduğu bir yerdi. Sanık, bu toplu yaşam ortamının sağladığı kolaylıktan faydalanarak çocuklara yönelik cinsel istismar suçunu işlemiştir" denildi.
Ayrıca, sanığın resmi görevi olmasa bile eğitici-öğretici sıfatı üstlendiği ve öğrencilerin dersten geçme/ kalmaları konusunda yetki sahibi olduğu vurgulanarak, suçun "nitelikli hal" kapsamında değerlendirildiği belirtildi.
Mahkeme, her bir mağdur çocuk için ayrı ayrı hesaplanan cezaları toplam 39 yıl 3 ayda birleştirdi ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu karar, toplumun kanayan yarası olan çocuk istismarına karşı adalet sisteminin tavrını net bir şekilde ortaya koydu.
